14 Ocak 2012 Cumartesi

Bitti kalem doldu defter, bu alemde kral Lefter!!

1997 veya 1998 yaz tatilinin sonları, bi yandan ligler yeni başlamış, öbür yandan tatile gidenler dönmüş, oturduğumuz lojmanın çocukları tekrar takımı kurmuşuz.. tabi diğer mahallelerde aynı şekilde.. başka bi değişle mahalle maçlarının şampiyonlar ligi dönemi... anne ve baba; bi aile dostunun işleri ve ricası üzerine -çocuklar önümüzdeki hafta istanbula, büyükadaya gidiyoruz haberiniz olsun derler.13 ve 11 yaşında iki kardeş, o sıralar hayattan tek beklentileri top oynamak haytalık, yani anlıyacağınız istanbul ve büyükada fikri pek prim yapmadı ikimizde de
-naapıcaz ya biz büyükadada?
-denize falan da girilmiyodur zaten..
-biz gelmesek?
bi hafta boyunca kendimizce çift taraflı baskı yapıyoruz gitmemek için.. babam en son dayanamıyor ve -oğlum lefter var büyükadada, onu görürsünüz lafını ağzından kaçırıveriyor.. aynı anda sevinçle -o baaaaaa!!. o iki gün geçmiyor.. lefteri görücez ya bundan ötesi varmı?!.. hayır sanki Lefter de büyükada iskelesinde bizi bekliyo, çocuk aklı işte. istanbula gidiliyor, bostancıda aile dostlarıyla buluşulup ada vapuruna biniliyor, bu arada kodak fırt fırt elle sarmalı bi fotograf makinesi var filmler alınmış başlıyoruz iki bilader adavapurunda birbirimizi çekmeye, bitmiyor o  yol.. kalpler pır pır.. -baba lefterle fotograf çekilecez dimi? -imza alır mıyız? adaya yaklaştıkça peder beyi darlama oranımız artıyor.. -oğlum belki göremeyiz lefteri.. diyecek gibi oluyor.. diyemiyor.. belki hevesimizi kırmak istemiyor.. belki de vapurda olay çıkarmamızdan korkuyor eheh:) adaya iniyoruz, iki kardeş çok iyi biliyoruz lefterin simasını, meydan larusta bile var lan lefter bilinmez olur mu koca ordinaryus.. iskeleden iner inmez her kır saçlının yüzüne bakıyoruz.. ulan turist kaynıyo o mevsim ada.. her yer emekli ingilizi almanı turist dolu.. nası bulucaz.. adalı olmamasına rağmen aile dostumuz kahvelere bakın çocuklar diyor, kahvede takılır lefter.. oooo bu süper tiyo.. yoldan geçenlere diil sağlı sollu oturanlar artık hedef kitle.. çok değil ya.. 10 dakika ya geziniyoruz ya gezinmiyoruz.. iki bilader aynı anda -Babaaaaa!!!! LEFTER!!! Orda işte!! Üçümüzün de hasta Fenerli olmasının nedeni belki de Lefter.. Köşede bi cafede arkadaşlarıyla muabbette.. İki velet adaya inmemizin 10. dakikasında bulmuşuz Lefter`i  yanına gitmeden bırakır mıyız?.. Da...Babam da bi an duraksadı :) heh.. İki çocuk babamı belkide ilk defa heyecanlanmış görüyoruz.. Çocukluk kahramanı orada  duruyor adamın yaw. Ikına sıkına yanına gidiyoruz Ordinaryusun.. Rüya gibi ya, Lefterin yanındayız.. Babamın sesi titriyor.. Rüya gibi.. Konuşulanlardan bi tek Lefterin -Hadi çocuklar gelin bu tarafa dediğini hatırlıyorum. Fotograf çekilecez.. Biz hala rüyadayız.. Sağlı sollu yanına oturturuyor.. Ellerini omuzlarımıza atıyor.. Babam çekiyorum bile demeden o heyecanla basıyor deklanşöre.. Fotoğraf çekimi bitti yavaş yavaş uyanıyoruz rüyadan.. Babam bizden önce kendine gelmiş gibi. -Ne olacak fenerin bu hali muabbetine girişiliyor..Fenerin kayıp yılları malum  -Kötü başladı takım diyor. -Ne olur bu hafta? diye soruyor babam. -İşallah yenecez bu hafta diyor ardından -Kimle oynuyoruz? -Bursa -Bursayı yeneriz diyor. Ayrılıyoruz istemeye istemeye yanından.. Rüya gibi.. Lefter.. 
Başka da bişiy hatırlamıyorum o ada ziyaretiyle ilgili çünkü Lefterden sonra gerisi gereksiz bizim için büyükada ziyaretinin.. haa birde her "Fenerbahçeli Lefter Sokağı" tabelasının önünde fotoğrafımızı çekiyoruz kardeşimle birbirimizin...



O kötü haberi öğrenir öğrenmez kardeşimi arıyorum. Lefter ölür mü hiç -Lefter ölmüş diyebiliyorum -Nasıl ya? -Ölmüş.. -Kim diyor? diye soruyor bilader belki de skik sosyal medya kolpalarından biri olduğunu düşünerek. -Haberlerde söylediler diyorum. -Tamam diyor, ardından -Fotoğraf sende mi? diye soruyor. Sorana kadar hiç aklıma gelmemiş doğrusu o fotoğraf -İzmirde galiba diyorum. -Tamam diyor kapatıyoruz. Babamı arıyorum ardından.. -Hastaydı diyebiliyor.. -Çok üzme kendini hastaydı diyor. -Tamam diyebiliyorum ve kapatıyorum.. O an biliyorum üç ayrı şehirde  üçümüzün de gözlerinden yaşlar akıyor.. Tüm gece ağlıyorum. Sabaha karşı fotoğrafı bulup kardeşime yolluyorum. Onunda gözleri şişmiş ağlamaktan.. "allahtan kıymet bilen camiayız, o konuda hiç uktem yok, ölürken bile kolunda sarı lacivert bileklik var. tek üzüntüm, biz yine düzlüğe çıkacaz da o bu halleri görerek öldü." yazmış mailinde. Gözlerim doluyor yine..
Bitti kalem doldu defter, efsaneler ölmez Lefter!!